28 Aralık 2012 Cuma

Açlık Oyunları

Kitapçıda gezerken raflarda gördüğüm "kuşlu" kitapmış meğer film.
Son zamanlarda izlediğim en iyi filmler arasında. Aslında günümüzde açlık oyunlarının halen daha oynandığının açık delilini sunan nereden tutsanız elinizde mesajları ve duygu anları kalan müthiş hatta müthiş ötesi bir film.

Genelde önce filmi izleyip ardından kitap okunsa da ben kitabı önce gören fakat okumayan ardından filmi izleyip kitabını keşfedenlerdenim.
İzleyeceğim izleyeceğim diye gün sayıp geçiştirirken, daha sinema salonlarındayken korsanlarına talim olup her defasında ilkmişcesine heyecanlanan insanları gördükçe izleme heyecanım benimde bir hayli arttı.

Film özetlemek yerine bayağı etkisinde kaldığım duygularımı aktarmak isterim. Deminde dediğim gibi reyting açlığını yani günümüzün açlık oyununu açık şekilde sunan ki bu aban göre harika tasarlanmış bir "oyun".

Reyting ve adrenalin uğruna milleti hiçe sayan bir dünya düzeninde olduğumuzu, her şeyin ucuz bir reklam metninden ibaret olduğunu açıkça sunan ve bizlerinde bunlara bağlı birer "" izleyici olduğunu belirten bir film.

O kadar geniş yankı uyandırmış ki duyduğuma göre ölüm aşaması haricinde gerçeğe bire bir uyarlanacakmış.

Aslında bir diğer can acıtıcı noktada kitabı raflarda boy gösterirken kimsenin ilgisini çekmeyip filmle beraber satış rekorları kırması üzücü.
Tıpkı "Alacakaranlık" serisinin filmden sonra kitap kapaklarının değişmesi ve kitaplarının artması gibi üzücü ve can sıkıcı bir konu.

Neyse sözü daha fazla uzatmanın mektup havası tadında sunmanın anlamı yok.
İleride insan oğlunun bu "açlık" ile devam etmesi durumunda "teknolojiye açlığımızın" "adrenale açlığımızın" "modaya açlığımızın" "sınıf ve insan ayrımı açlığımızın" bize ne gibi zararlara yok açacağını açıkça sunan mutlak suretler her izleyici kesimini saran bir film.

Mutlaka ama mutlaka izlenmesini tavsiye ettiğim bir film.

İyi Seyirler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder